NAZMİ ACAN: “AFET POLİTİKALARI KÂĞITTA KALDIKÇA, YIKIM KAÇINILMAZDIR” - GÜNDEM - İnternetin Ajansı
Zafer Partisi Antalya İl Başkanı Nazmi Acan, 23 Nisan 2025 tarihinde İstanbul’da meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki depremin ardından yaptığı açıklamada, Türkiye’de afet yönetimi konusunda yapısal bir eksiklik olduğunu belirtti. Acan,her yeni sarsıntının, yalnızca fiziki hasarı değil, devletin krize müdahale kapasitesini de gözler önüne serdiğini ifade ederek, “Kâğıt üzerinde kalan her senaryo, uygulamada bir sessizliğe, çaresizliğe ve gecikmeye dönüşüyor. Bu ihmalkârlığın sonuçları ağır olur”dedi
“VATANDAŞ SES ARARKEN, KURUMLAR SESSİZLİĞE GÖMÜLÜYOR”
Depremin ardından milyonlarca kişinin yakınlarına ulaşamadığını, GSM şebekelerinin çökmesiyle birlikte iletişim kanallarının işlemez hâle geldiğini hatırlatan Nazmi Acan, bunun artık olağan kabul edilemeyeceğini vurguladı. Afet anında halkın yalnız bırakıldığını belirten Acan:
“Depremle birlikte yalnızca fay hatları değil, sistemin kırılganlığı da açığa çıktı. Vatandaş sevdiklerine ulaşmak isterken susturulan şebekeler, yönsüz kalan kamu refleksi ve geciken açıklamalarla karşılaştı. Kriz anında devletin sesi olması gereken mekanizmalar sessiz kaldı.”
“GÖSTERİLERE DEĞİL, GERÇEKLİĞE YÖNELİK POLİTİKALAR GEREKİYOR”
Nazmi Acan, her yıl yüzlerce kamu görevlisinin katılımıyla gerçekleştirilen masa başı afet senaryolarının sahada karşılığı olmadığını savundu. Planlamaların kâğıt üzerinde kaldığını, koordinasyonun hâlâ oturmadığını ifade etti:
“İstanbul gibi kritik bir metropolde, orta şiddette bir depremde bile yüzlerce hasarlı bina bildirimi yapılması; planlamada, denetimde ve hazırlıkta derin eksikler olduğunun ispatıdır. Bu süreçler yalnızca protokol düzeyinde işlememeli, halkın doğrudan dahil olduğu, eğitimle güçlendirilmiş yapılarla yürütülmelidir.”
“İLETİŞİM ALT YAPISI, BİR LÜKS DEĞİL STRATEJİK GÜVENCEDİR”
Depremin ardından iletişim kesintilerinin yalnızca GSM operatörlerinin değil, bu altyapıyı düzenleyen ve denetleyen kamu kurumlarının da sorumluluğunda olduğunu belirten Acan, şunları kaydetti:
“Afet anında bilgiye ulaşamayan bir toplum paniğe, panik ise kaosa yol açar. Bu zincir yalnızca teknolojik değil, yönetsel bir kırılmadır. Bir ülkenin halkı her sarsıntıda iletişimsiz kalıyorsa, o ülkede kamu hizmetleri görevini yerine getirmiyor demektir.”
“HESAP SORULMAYAN HİÇBİR ZAAFİYET TEKRARLAŞMAZLIĞIN GARANTİSİ DEĞİLDİR”
Nazmi Acan, açıklamasının devamında, afetlere hazırlık sürecinde hesap verilebilirlik ilkesinin işlememesi hâlinde, her depremin aynı sonuçları doğurmasının kaçınılmaz olduğunu söyledi:
“Her kriz anında sorumluluklardan kaçan yönetimler, bir sonraki felakete zemin hazırlar. Siyasi irade, yalnızca acil müdahale değil; uzun vadeli hazırlık, yapı güvenliği, şehir planlaması, halk bilgilendirmesi ve kurumsal şeffaflığı da kapsayan bütüncül bir anlayış ortaya koymalıdır.”
“ZAFER PARTİSİ, GELECEĞİ KORUYAN BİR DEVLET AKLININ TEMSİLCİSİDİR”
Açıklamasının sonunda Nazmi Acan, Zafer Partisi’nin afetlere yönelik politikasının yalnızca eleştiriye değil, çözüm üretmeye dayandığını vurguladı:
“Bugün yaşadıklarımız, sadece İstanbul’un değil, tüm Türkiye’nin sorunudur. Antalya gibi deprem riskinin giderek arttığı şehirlerde de aynı hazırlıksızlıklar hâkimdir. Bizler, bu ülkenin insanlarının her afette aynı belirsizliği yaşamasını kabul etmiyoruz. Zafer Partisi olarak bilimsel temele dayalı, şeffaf, sürdürülebilir ve hesap verebilir bir afet yönetimi sistemi kurulması için mücadelemizi sürdüreceğiz. Çünkü bu konu, yalnızca bir teknik mesele değil, doğrudan insan hayatıdır.”
Tarih: 24-04-2025